NEVÜ’de “İhtisas Akademi” Açılış Lansmanı Yapıldı
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Yeniler Kulübü ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Üniversite Koordinatörlüğü iş birliğinde düzenlenen "İhtisas Akademi” programının açılış lansmanı TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Selim Cerrah ile TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Burak Sarman’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Salonu’nda düzenlenen açılışa; NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adem Çatak, NEVÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Tahiroğlu, Nevşehir İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Yazıcı, Nevşehir Gençlik ve Spor İl Müdürü Muhsin Özdemir, Eğitim-Bir-Sen Nevşehir Şube Başkanı Harun Öcal, TÜGVA Nevşehir İl Temsilcisi Muhammed Furkan Nalçacıoğlu, üniversitenin akademik ve idari personeli, öğrenciler ve davetliler katıldı.
Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim Tilavetinin okunmasıyla başlayan programın ilk açılış konuşmasını TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Burak Salman yaptı. Salman, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) olarak ‘İhtisas Akademi’ projesini bu sene NEVÜ’nün de aralarında yer aldığı 81 İl’de ve yaklaşık 120 üniversitede hayata geçirdiklerini söyledi.
İhtisas Akademi projesinde bu yıl 3’ü çevrim içi ve 7’si de yüz yüze olmak üzere toplam 10 dersin yer aldığını söyleyen Salman, TÜGVA olarak 81 il ve 65 ilçede entelektüel bakışlı, klas duruşlu gençlerin yetişmesi için mücadele verdiklerini ifade etti.
Açılışta konuşan TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Selim Cerrah ise yeryüzündeki en temel ihtiyacın iyi yetişmiş insan kaynakları olduğunu, İhtisas Akademisi ve benzeri programların temel amacının da bu olduğunu söyledi.
Cerrah “Zor bir coğrafyada yaşıyor ve ağır imtihanlardan geçiyoruz. Bedeli ödenmemiş, alın terinin de, gözyaşının da, fikrin de, kanın da insana yük olduğunu biliyoruz. İnsan, bir muammadır. Hz. Mevlana ‘Mesnevi’sinde insanı anlatırken 900 katlı der. Bunun her bir katında ayrı bir keşif, ayrı bir seyir, ayrı bir imkan, ayrı bir imtihan vardır ve hepimiz imtihan olunuyoruz. Yeryüzünde sürekli zafer yoktur ve hep mağlubiyet de olmaz. Allah devirleri ve dönemleri milletler arasında döndürür durur. Bazen milletler ve devletler galip gelir, bazen de mağlup olurlar. Neyi ve niçin takip ettiğimizi bilmeliyiz. Eğer elinizde sizi gayenize ulaştıracak doğru sorularınız yoksa hazır cevapların mahkumu olursunuz. Hazır cevaplar bir tuzaktır ve insanı hedefinden uzaklaştırır. Bu sebeple içerisinde yaşadığımız dünyanın çok da huzurlu olmadığını bilerek nefes alıp vermek zorunda kalıyoruz. Eğer huzur olsaydı zorunda kalmazdık.
Bugün bu salonda bulunan insanlar olarak son organik insanlarız. Bugün yapay eti, GDO’su ile oynanmış ürünleri konuşuyoruz ve her şey yapaylaştı. Küresel olarak çok büyük bir proje ve problemle karşı karşıyız. Buna karşı bir direnç hattı oluşturmamız gerekiyor ve bu büyük küresel sorunlara basit cevaplar vererek de işin içinden de çıkamayız. Bu problemleri aşabilmek, yüzleşebilmek ve hesaplaşabilmek için öncelikle ve özellikle ölçeğimizi büyütmemiz gerekiyor. İnsan kalabilmek için örgütlü, dikkatli, taktik ve stratejik boyutları iyi hesaplanmış bir büyük mücadeleye ihtiyacımız var. Çünkü hepimiz Allah’ın bedenimize üflediği ruh olan canımızı, insan olan hassasiyetimizi kaybeder isek bütün insanlık kaybedecektir. Bugün konuşulan ‘Robotlar mı bizlerin yerini alacak?, Yapay zeka mı bizim yaptığımız işleri yapacak?’ gibi bütün bu sorulara karşı duyarlı ve dirençli olabilmek için öncelikle ve özellikle evrensel duyarlılık şuuruna sahip olmamız gerekiyor. Allah’ın üç tür kanunu ve ayeti vardır. Bunlardan biri Kur’an, biri kâinat ve diğeri de insandır. Bu üç ayet birbirini destekler, tamamlar ve güzelleştirir. Bu üç ayetin arasında çelişki ve çatışma olmaz. O halde, ‘İnsanlıkta direnebilmek ve güzel insanlar olabilmek için ne yapmalıyız, neye sahip olmalıyız?’ sorusunu kendimize sormamız gerekiyor. Birincisi ihtiyaçlar sınırsız değil, ihtiraslar sınırsızdır. İkincisi yeryüzündeki en temel ihtiyaç olan iyi yetişmiş insan ihtiyacıdır. İşte bu İhtisas Akademisi ve benzeri programların temel amacı da budur. İnsan, insanın gölgesinde yetişir. O sebeple de akil insanlara ihtiyacımız var. Çünkü bunların sözü ve sohbeti dinlenir, ufuk açar ve hedef belirler. Nihayetinde yanlışlardan bizi korur” diye konuştu.