NEVÜ’de ‘Arkeoloji ve Sanat Tarihi Günü’

21 Mart 2018 4338
NEVÜ’de ‘Arkeoloji ve Sanat Tarihi Günü’

Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümleri tarafından ortaklaşa olarak düzenlenen “Arkeoloji ve Sanat Tarihi Günü” etkinliği üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Salonu’unda gerçekleştirildi. Etkinliğin açılışında konuşan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nur Tekmen, iki bölümün bir araya gelerek böyle bir bilimsel etkinlik gerçekleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek Anadolu coğrafyasının kültürel zenginliğinin eşsiz olduğunu belirtti.  Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. L. Gürkan GÖKÇEK  de,  disiplinler arası çalışmaların önemine değinerek etkinliğin önümüzdeki süreçteki devamlılığının önemini vurguladı. Düzenleme Komitesinde yer alan görevli öğretim elemanları ise, etkinliğin amacını;  iki bölümün aynı platformda buluşması, öğretim elemanlarının akademik atmosfer içinde iletişim kurması ve öğrencilerin bu etkinlik içinde görgü ve bilgilerinin artması olarak belirttiler. 

Etkinlik bünyesinde her iki bölümden 15 öğretim elemanı, çalışmalarıyla ilgili bilgiler sundu.

Dört oturumda gerçekleştirilen bildiri sunumlarından ilki Sanat Tarihi Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Budak tarafından gerçekleştirildi. Budak, sunumunda Kapadokya bölgesinde bulunan kaya camileri ele alarak bu yapıların 17. Yüzyıldan itibaren inşa edilmiş kırsal kesim halk mimarisi örnekleri olduğunu vurguladı.

Dr. Öğr. Üy.  Tayfun Caymaz, yüzey araştırmaları ışığında Urla Yarımadası’nın en erken dönemlerden Osmanlı devrine uzanan tarihini yansıtan verileri ele alarak özellikle Erken Tunç Çağı savunma sisteminin önemi üzerinde durdu.

Öğr. Gör. Dr. Pınar Çaylı, Aksaray ilindeki Güvercin Kayası Kalkolitik yerleşimini tanıtarak Anadolu arkeolojisindeki önemini vurguladığı sunumunda kazı çalışmalarını yansıtan kısa bir film gösterisi gerçekleştirdi.

Arş. Gör. Can Erpek, Nevşehir’de bulunan Şahinefendi Köyü’ndeki Sobesos Antik kentindeki dini yapıları, hamam, konut ve mezar yapılarını inceledi.

Arkeoloji Bölümünden Prof. Dr. L. Gürkan Gökçek, Maraş’ta ele geçirilmiş Yeni Asur dönemine ait bir grup tablet üzerinde yaptığı çalışmayı paylaşarak; Maraş isminin kökeni ile ilgili sorunsalı irdeledi.

Dr. Öğr. Üy. Volkan Güngördü, Nevşehir bölgesinin erken tarihini yansıtan Sofular Höyüğü’nde yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlardan oluşan bildirisini sunarak; buluntuların, bölgedeki Aşıklar Höyüğü ile paralelliği üzerinde durdu.

Dr. Öğr. Üy. Yalçın Kamış, Nevşehir merkezinin yakınındaki Çakıltepe’de başlatılan kazı çalışmalarında sağlanan verileri değerlendirerek özellikle Erken Tunç Çağı’nı yansıtan tabakaların varlığına dikkat çekti.

Arş. Gör. Dr. Emine Köker Gökçe, Roma döneminde Toroslardaki Isauria bölgesinde yuvalanan ve Akdeniz’de korsanlık yapan toplulukları ele alan bir sunum gerçekleştirdi. Gökçe, bununla birlikte bu toplulukların korsanlık dışında tarım gibi diğer faaliyetlerle uğraştıklarına dikkat çekti.

Dr. Öğr. Üy. Savaş Maraşlı, Nevşehir bölgesinde bulunan ve Geç Osmanlı döneminin ticari yapıları olan bezirhanelerin mimarisi ve setenler hakkında bilgiler vererek bezirhanenin teknik yapısını ve ana bölümlerini ortaya koydu.

Dr. Öğr. Üy.  Bilsen Özdemir, Akdeniz bölgesindeki Tlos kentindeki Hellenistik-Roma tiyatrosunu tanıtarak özellikle cavea kesiminde bir tapınağın bulunması itibariyle önem taşıdığına işaret etti.

Dr. Öğr. Üy. Nilüfer Peker sunumunda Kapadokya’da Bizans Dönemindeki yerel elitlerin bağışçısı olduğu resim programlarını yeni bulgularla örnekler üzerinden anıtsal resim geleneği bağlamında irdeledi.

Arş. Gör. Tuğçe Şener, Anadolu’daki Neolotik ve Kalkolitik dönemde yer alan kaya resimlerine dair bir sunum gerçekleştirdi.  Şener, resimlerde paleolitik resim geleneğinden farklı olarak öznenin hayvan yerine insan olduğunu vurguladı.

Arş. Gör. Burcu Tüysüz, Tabal ülkesi seramiğini inceleyen ve kategorize eden bir sunum gerçekleştirerek bu inceleme sonuçlarının bölgede seramik üretim merkezi varlığının tespitine yönelik çalışmalar ışık tutacağını belirtti.

Doç. Dr. Tolga Uyar, Nevşehir bölgesinde Ortaçağ’da Bizans ve Selçuklu dönemlerine ait yeni lokalizasyon çalışmalarını ele aldı. Bu çerçevede Nevşehir kentinin de Ortaçağ’da yerleşime sahne olduğunu ortaya koydu.

Dr. Öğr. Üy. Handan Yıldızhan, Daskyleion kentinde aynı zaman diliminde Frig, Pers, Grek kültürlerinin bir arada varlığını sürdürmelerini ele alarak bunun çeşitli dönemlerde örnek teşkil edebilecek bir oluşum olduğunu vurguladı.