Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş NEVÜ’lü Gençlerle Buluştu

Bir dizi program ve ziyaretlerde bulunmak üzere Nevşehir’de bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) öğrencileriyle buluşarak kendilerine tavsiyelerde bulundu. 

Geleceğimizi ilim ve irfanıyla şekillendiren Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde, Nevşehir İl Müftülüğü ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi tarafından ortaklaşa Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın konuşmacı olarak katıldığı ‘Diyanet İşleri Başkanlığı Öğrenci Buluşmaları” düzenlendi. NEVÜ Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen etkinliğe; Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, AK Parti Nevşehir Milletvekilleri Mustafa Açıkgöz ve Yücel Menekşe, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir İl Müftüsü Yakup Öztürk, NEVÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erdoğan Çiçek ve Prof. Dr. Fatma Karipcin, NEVÜ Genel Sekreteri Nihat Çavuşoğlu, protokol üyeleri, davetliler ve üniversite öğrencileri katıldı.

İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim Tilavetinin okunmasıyla başlayan etkinlik öncesi selamlama konuşma yapan Prof. Dr. Mazhar Bağlı,  “Dünyanın ortak bir değer arayış sürecinde bütün krizleri aşabilecek ilahi bir mesajı içerisinde barındıran İslami duyarlılığı bütün dünyaya anlatabilecek bir kurumun başında bulunan ve aynı zamanda da günümüzde İslam dünyasında da yaşanan pek çok problemi aşabilecek makul İslami yorumu tevarüs eden kıymetli hocamızı ve üstadımızı üniversitemizde ağırlamaktan dolayı çok heyecanlı ve mutluyuz” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş Öğrencilere Tavsiyelerde Bulundu

Konuşmasına kendilerine bu imkanı sağlayan Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve katılımcılara teşekkür ederek başlayan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Bu mübarek Cuma gününde Allah’ın rahmeti, bereketi, ikramı ve ihsanı hepinizin üzerinizde olsun. Çok mutluyum. Çünkü, ilmin yuvası ve bilginin üretildiği merkez üniversitedeyim. Yıllardır ders anlattım ve bugün kürsüdeyim. Özlüyoruz bazen kürsüyü, vesile oluyor üniversitelerimizi ziyaretlerde öğrencilerimizle ve hocalarımızla bir arada olmak bir nebze de olsa o özlememizi gidermemize vesile oluyor. Üniversitenin yeni açıldığı bu dönemde, bundan iki sene önce ben de bir üniversitenin rektörü idim ve üniversitenin açılışı için yaptığım hazırlığı tamamlayamadan aynı günde ve aynı saatte Diyanet İşleri Başkanlığı görevine başlamış olmam ve o yüzden tamamlayamadığım o açılıştaki ukdeyi de  gerçekleştirmiş oluyorum. Ben üniversitenin yeni açıldığı bu dönemde Rektörümüze bu imkanı sağladığı için teşekkür ediyorum” dedi.

Erbaş devamında “İlim bizim medeniyetimizin en önemli ayağı. Çünkü Rabbimiz okumaktan, öğrenmekten, kalemden bahsediyor ve ilk inen ayetler olmasından dolayı da manidar. Bize verdiği mesaj bu ümmetin, daha doğrusu bütün insanlığın okumaktan, öğrenmekten, kalemden, kitaptan ve defterden uzak kalmamasıdır. Allah Resulü Efendimiz bu mesajları aldı, görevini yaptı ve 23 sene boyunca bu ayetleri insanlığa anlattı. Ondan öğrenenler de bütün dünyaya yayıldılar, kalemleriyle-kitaplarıyla, mesajlarıyla, irşatlarıyla insanlığı aydınlatmaya çalıştılar. Öyle ki, Medine döneminde Efendimizin Mescid-i Nebevi’de suflede yetiştirdiği talebeleri, sadece Medine ile sınırlı kalmadı Medine’nin binlerce kilometre uzaklarına giderek öğrendiklerini öğrettiler. Zira emir bu idi; öğrenmek, öğretmek, okumak, kalemle yazma ve o yazılanların uzak beldelere ulaştırılması.

Biz millet olarak okuma noktasında biraz zayıf kalıyoruz. Halbuki, medeniyetinde inen ilk ayetler okumayı teşrif eden bir medeniyete sahibiz. Peygamber Efendimizin yapmış olduğu teşrif edici o hadisi şerifler bizi sürekli ilme, irfana, bilgiye, hikmete davet ediyor. Buna rağmen bizim okuma alışkanlığımızda eksiklerimiz var. Üniversite öğrencilerimiz hem kendileri okumalı hem de etrafında yakınlarından başlamak üzere onları okumaya teşrif etmeli. O kadar çok kitapla aramıza giren engeller var ki, o engelleri lütfen kaldıralım. İşimize yaramayan şeyler, kitapla ve okumakla aramıza girmesin. Sadece ders kitapları ile de yetinmeyelim, bir okuma planı yapalım, kitap listesi yapalım. O kitapları bir ayda şu kitapları okuyacağım, diğer ay şu kitapları okuyacağım diye özellikle farklı alanlarda okumaya çalışalım. Bu bizim gerçekten daha nitelikli bir şekilde yetişmemizi sağlayacaktır. Bizden sonra gelenlere de o noktada örnek olacağız.

Siz değerli genç kardeşlerimize de birkaç tavsiyem olacak ve sizlerin özellikle bu tavsiyeleri yerine getirmenizi istiyorum. Bunlardan birisi bilgiyi, sürekli okumayı ve kendinizi geliştirmeyi ihmal etmemek. Farklı alanlarda bilgiye ulaşmak için buna ihtiyacımız var. Bilgiye sahip olanlar dünyayı yönetirler. Bilgi en büyük güçtür. İyilik için kullanırsa insanlığa hizmete, hukuk ve ahlak tanımayan insanların elinde ise insanlık için felakete dönüşür. O yüzden Peygamber Efendimizin ‘Yarabbi faydasız ilimden sana sınırım’ ve ‘Yarabbi faydalı ilmi senden isterim’ dualarını aklımızdan çıkarmayalım. Bugün görüyorsunuz ilmin insanlığın faydasına kullanıldığı zaman insanlığın nasıl gelişmeler yaşadığını, ama zararına kullanıldığında insanlığı nasıl topyekûn ortadan kaldırabildiğini de görüyoruz. O ilim bir bomba üretebiliyor ve o bombayı o insanlığın üzerine atabiliyor, Japonya’nın iki şehrini yok edebiliyor. Bugün dünyanın çeşitli yerlerinde iç savaşlara sebep olabiliyor. Terör örgütleri kurdurup, kurdurduğu o terör örgütlerine ürettiği o silahları verip, kendisini ya da masum insanları öldürtebiliyor.  O yüzden bizim ilmimiz her zaman iyiliği dünyayı egemen kılmaya yönelik olmalıdır. Amacımız dünyaya iyiliği ulaştırmaktır. Buna ilmimizle, bilgimizle ve irfanımızla katkı sunmak zorundayız. Ama bunun tersinde hareket edersek ve engel olmaz isek, kavga, fitne ve işgal kıskacında zor süreçler yaşayan toplumlara baktığımızda bilgiyi ne kadar kötüye kullanan insanların olduğunu da görmüş oluruz.

İkinci tavsiyem de güzel bir ahlaka sahip olmamız gerekiyor. Bunu da Peygamber Efendimizin mizacında bir Müslüman için en ağır basacak olan sevabın güzel ahlak olduğunu ifade etmesinde de anlıyoruz. Gencin süsü güzel ahlaktır. En küçük davranışlarınızda bile edep, nezaket ve zerafet olsun. Peygamber Efendimiz Müslümanı nasıl tarif ediyorsa o tarife göre genç olmamız gerekiyor. Müslüman, elinden ve dilinden emin olunan kimsedir. Tıpkı Peygamber Efendimizin isminin devamında nasıl ‘Emin’ varsa bizim de ismimizin devamında emin insan yani güvenilen insan olmalıdır. Hiçbir arkadaşımız bir diğerinden endişe duymamalı, ondan bana zarar gelmemeli gibi bir kanaat taşımalı. Bu da güvenilen insan olmakla ancak olabilir” diye konuştu.

Program, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a konuşmalarının ardından Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı tarafından plaket takdimi ve Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın da üniversite kütüphanesinde öğrencilerin faydalanması için  Rektör Bağlı’ya Diyanet İşleri Başkanlığının ‘Hadislerle İslam’ isimli kitap setini hediye etmesiyle son buldu.